29 Aralık 2010 Çarşamba

DÜŞ____ünce

Suya düşen bir yaprağın gölgesiydi zaman
ürkek bakışların ardına
yüreğinin kuytusuna sıkışan
en tiz seslerin uğultusuna karışan gülüşün
sen gidince gelirdi
sessizliğe
düş___ünce

kırık canlar bırakmış bir adam
tılsımını kaybetmiş bir his
düşünce elindeki ayna
kırılır rüya
gerçeğe
düş___ünce

geçiyor gözümden hayat
zaman akıyor deli zaman
çatırdayan anıların sonsuz telaşesinde
bir hüküm giydim derken sessizliğe
bir ışık beliriyor gözlerinde
mahkum oluyorum yalnızlığa
sus-pus oluyor sesiimin yankısı
diriliyorum hiçliğe
sensizliğe düşünce
bensizliğe
düş_______

ben' den

ben' den...

En çok kalanlar memnun halinden
ne gidenin ardından bir üzüntü
nede gelene bir söz
gamze gamze yırtılıyor gülüşler
kısalıyor sevdanın zamanı
kör oluyor yüreklerde
bir damla haz alıyor kalpler birbirinden
geriye kalan nefret ve anahtar kinler
kendisine küsmüş ruhlar
öfkeyi içmiş bedenler
kentin sokaklarında kapı arkasına saklanmış çocuklar
kaçıyorlar parmak izlerinden
gecenin şavkı düşünce güneşe
adımlar çoğalıyor sonra
ayak sesleri yankılanıyor sessizliğin kuytusunda
bulutların dansı var ayın etrafında özgürce
sen sakla kendini
bir günün yankısı çınlatacak kulaklarını
ezberle tüm geçmişini
otur bir banka izle cemaziyelevvelini
bu gece kıyamet kopmaya hazır
kalbim_____________koru kendini...